Kronik hastalıklar içerisinde yer alan hipertansiyon; hemen hemen her toplumda 40 yaş üzerindeki bireylerde sık görülmekte olup, 60 yaş üzerindeki nüfusun da yarısını etkilediği tahmin edilmektedir.
Hipertansiyonu Olan Bireylere Uygulanan Ayak Refleksolojinin Kan Basıncı ve Lipid Değerlerine Etkisi”
Refleksoloji Hipertansiyon İlişkisi
Kronik hastalıklar içerisinde yer alan hipertansiyon; hemen hemen her toplumda 40 yaş üzerindeki bireylerde sık görülmekte olup, 60 yaş üzerindeki nüfusun da yarısını etkilediği tahmin edilmektedir. Etkili tedavi yöntemlerine rağmen hipertansiyon sık görülmesi, serebro vasküler hastalık, kalp hastalığı, böbrek hastalığı gibi komplikasyonlara neden olması bakımından da önemli bir mortalite nedenidir ( Taşçı S. 2005 ).
Hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde bir numaralı risk faktörüdür. 2000 yılı itibariyle dünyada erişkin nüfusun % 26.4’sının hipertansiyonu olduğu ve bu oranın 2025 yılında % 29.2’ye çıkacağı öngörülmüştür. Bir diğer deyişle, halen 972 milyon insanın hipertansiyonu vardır ve 25 yıl sonra bu rakam 1.5 milyarı aşacaktır ( Arıcı M. 2008 ). Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması 2003 sonuçlarına göre; Türkiye’de hipertansiyon prevalansının % 31.8 olduğu , hipertansiyon prevalansının kadınlarda (% 36.1) erkeklerden (% 27.5) daha yüksek olduğu bildirilmiştir ( Arıcı M. Ve ark. 2008, Altun B.ve ark 2005 ).
Tedavi edilmemiş ya da kontrol altına alınmamış hipertansiyon, başlıca sağlık sorunlarından birisidir. Gelişmiş ülkelerde ve pek çok gelişmekte olan ülkede hipertansiyon, toplam hastalık yükü içerisinde %4.5'lik bir paya sahiptir. ABD'de nüfusun %24'ü, Türkiye'de ise %37'si hipertansiyon hastasıdır. Hipertansiyon hastalarının yalnızca %53'üne ilaç tedavisi başlanmakta ve tanı konan hipertansiyon hastalarının da ancak %27'sinde yüksek tansiyon kontrol altında tutulabilmektedir. Hastaların %69'u kan basınçlarını kontrol altında tutamamaktadır ( Öksüz E. 2004 ).
Hipertansiyonun gelişiminden çok sayı da mekanizma sorumlu tutulmaktadır. Her hastada farklı faktör ya da faktörler ve henüz bilinmeyen mekanizmalar söz konusu olabileceğinden, tedavide temel hedef, olası faktörler üzerine yönelerek kan basıncını düşürüp kardiovasküler ve renal mortalite ve morbiditeyi düşürmektir. Bu amaçla başlıca iki tür yaklaşım uygulanmaktadır: yaşam tarzının düzenlenmesi ve ilaç tedavisi ( İlerigelen B. 2005, Güzelbulut F. 2006 ).
Hipertansif kişilerin çoğunda kan basıncı kontrolü için ilaç tedavisine gereksinim vardır ( İlerigelen B. 2005 ). Antihipertansif tedavinin bilinen kanıtlanmış faydalanımlarına karşın, tedavi altındaki hastaların ancak üçte birinde kan basıncını değerleri hedeflenen değerin altına çekilebilmiştir ( Keleş İ. 2005 ).
Yüksek kan basıncının düşürülmesinin yararları, yapılan çok merkezli, randomize, çift kör, büyük klinik çalışmalar tarafından ortaya konmuştur. Kan basıncındaki küçük düşmelerin dahi morbidite ve mortaliteyi dramatik şekilde azalttığı tesbit edilmiştir. Hipertansiyon tedavisinde kullanılabilecek çeşitli gruptan birçok ilaç bulunmasına rağmen, hastaların büyük çoğunluğunda kontrol altına alınamadığı da bir gerçektir. Bazı ülkelerde kan basıncı kontrol altına alınabilen hastaların çok düşük (%6) olduğu da bilinmektedir. Bu da mevcut tedavi yöntemlerinin yetersiz olduğunu, kan basınçları yeterince kontrol altına alınamayan hastaların hipertansiyonun her türlü morbidite ve mortalite riskine maruz kalmaya devam ettiklerini göstermektedir.
Hipertansiyon tedavisinde ilaç tedavisine ek olarak veya tek başına nonfarmakolojik önlemlerin önemli bir yeri vardır. Bu önlemler bir çok defa ilaç tedavisi gerekliliğini ortadan kaldırabilir veya kullanılan ilaç dozunu azaltmaya yardımcı olabilir. (http://www.tkd.org.tr/kilavuz/k03/91f3c.htm?wbnum=1115.).
Nonfarmokolojik yöntemlerden biride refleksolojidir. Refleksoloji, ayaklara uygulanan özel el teknikleriyle vücudun belli bölgelerinde bloke enerjiyi çözerek, bedenin kendi kendisini iyileşme gücünü harekete geçirmesidir. Refleks bölgeleri terapisi vücudu uyarır ve kan dolaşımını kolaylaştırır. Ayrıca gevşeme ile birlikte sinir ve damarlardaki baskıyı ortadan kaldırarak da kan dolaşımının iyi olmasını sağlar.
Yapılan çalışmalarda; refleksolojinin yaşam bulgularına, yorgunluğa ( Wan JS. Ve ark 2002 ), bulantı ve kusmanın kontrolüne ( Yang JH. 2005 ), periferal kan dolaşımına ( Jeong I.S. 2006 ) ve kan basıncı kontrolüne ( Cho G. Y., Park H. S. 2004, Park H. S., Cho G. Y. 2004 ) olumlu etkileri bildirilmiştir.
Refleksolojinin kan dolaşımına olan olumlu etkilerinden dolayı hipertansif hastalarda, hipertansiyonun kontrolünde bir yöntem olarak kullanılabilineceğini düşündürmektedir.
KAYNAKLAR
1- Taşçı S. Ve ark. Hisarcık Ahmet Karamancı Sağlık Ocağı Kıranardı Bölgesinde 30 Yaş Üstü Nüfusta Hipertansiyon Prevelansı Ve Etkileyen Faktörler. Sağlık Bilimleri Dergisi (journal of 59 health sciences) 14(ek sayı: hemşirelik özel sayısı) 59-65, 2005.
2-Arıcı M. Ve ark. Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması. http://www.thbhd.org/pdf/Turk_Hipertansiyon_Prevalans_Calismasi_Ozeti-1.pdf
Erişim tarihi: 22-02-2008
3- Altun B. Ve ark. Prevalence, awareness, treatment and control of hypertension in Turkey (the PatenT study) in 2003. Journal of Hypertension 23(10):1817-1823, 2005.
4- Öksüz E. Hipertansiyonda Klinik Değerlendirme ve İlaç Dışı Tedavi. STED. 13:3.99-104, 2004.
5- İlerigelen B. Hipertansiyon Tedavisi. Klinik Gelişim.18 (2) ,(33-41), 2005.
6- Güzelbulut F. Hipertansiyon hastalarında Ortalama Platelet Hacmi ve Antihipertansif Tedavinin Etkisinin Değerlendirilmesi. Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi. İç Hastalıkları Uzmanlık Tezi. İstanbul. 2006.
7- Keleş İ., Ağaç M.T. İkincil Hipertansiyon. Klinik Gelişim 18: (2): 42-48, 2005.
8-Türk Kardiyoloji Derneği Ulusal Hipertansiyon Tedavi ve Takip Kılavuzu.
http://www.tkd.org.tr/kilavuz/k03/91f3c.htm?wbnum=1115. Erişim tarihi: 22-02-2008
9- Refleks Bölgeleri Terapisi Vücudu Uyarır ve Kan Dolaşımını Kolaylaştırır. 10- Wan J. S. Ve ark. Effect of Food Reflexology on Vital Sings, Fatigue and Mood in Cancer Patients Receiving Chemotherapy. J Korean Acad Fundam Nurs. 9(1):16-26. 2002.
11- Yang J. H. The Effects of Food Reflexology on Nausea, Vomiting and Fatigue of Breast Cancer Patients Undergoing Chemoterapy. J Korean Acad Fundam Nurs. 35(1):177-185. 2005.
12- Jeong I.S. Effects of Self-Food Reflexology on Peripheral Blood Circulation and Peripheral Neuropathy in Patients with Diabetes Mellitus. J Korean Acad Fundam Nurs. 13(2):225-234. 2006.
13- Cho G. Y., Park H. S. Effects of 6-week Food Reflexology on the Blood Pressure and fatigue in Elderly Patients with Hypertansion. J Korean Acad Fundam Nurs. 11(2):138-147 2004,
14- Park H. S., Cho G. Y. Effects of Food Reflexology on Essential Hypertansion. J Korean Acad Fundam Nurs. 34(5):739-750. 2004.